Dolar 28,0474
Euro 29,7982
Altın 1.782,53
BİST 7.622,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kayseri 18°C
Parçalı Bulutlu
Kayseri
18°C
Parçalı Bulutlu
Paz 17°C
Pts 16°C
Sal 15°C
Çar 13°C

Kişisel Maruziyet Ölçümleri

İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesinde çalışma ortamının gözetimi çok büyük öneme sahiptir. Çünkü çalışma ortamındaki tehlike ve riskler sürekli değişmekte ve yeni sağlık güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

İşverenlerin çalışma ortamının gözetim yükümlülüğü, 30/6/2012 tarh ve 28339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasası ve bu yasaya göre çıkarılan çeşitli Yönetmeliklerde yer almaktadır.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’na göre; işyerinde iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için “her türlü önlem alma” yükümlülüğü bulunan işverenin, bunu ve denetleme yükümlülüğünü yerine getirdiğinin tespit için, çalışma ortamının gözetim ile ilgli sistem kurması ve yapılanları kayıt altına alması gerekir.

Çalışma ortamında maruz kalımın izlemi

1- Gerçek tehlikeler tanımlamak(nicel)
2- Zararlı etmenlerle çalışanların maruziyet düzeyini belirlemek
3- Mevzuata uygunluğu kanıtlamak
4- Kontrol önlemler ihtiyacını değerlendirmek
5- Kullanılan kontrol önlemlerinin etkinliğini değerlendirmek

Gürültü Nedir?

Gürültü istenmeyen ses olarak tanımlanır. Gürültü birçok kaynaktan üretilebilir, insan sesi, çalışan bir motor veya makine, hoparlör vb. Sesin veya gürültünün iki önemli özelliği vardır. Bunlar sesin frekansı ve sesin şiddetidir. Ses bir ortamdan geçen değişen basınç dalgasıdır. Ses havadan geçtiğinde atmosferik basınç periyodik olarak değişir. Saniyedeki basınç değişimlerinin sayısına ses frekansı denir ve saniyede devir olarak tanımlanan Hertz(Hz) cinsinden ölçülür. Frekans ne kadar yüksek olursa, o kadar yüksek perdeli bir ses algılanır. İnsan kulağının sese verdiği tepki, sesin frekansına bağlıdır. İnsan kulağının 2500 ila 3000 Hz civarında tepe tepkisi vardır.

Daha önce belirtildiği gibi insan kulağının sese verdiği tepki, sesin sıklığına bağlıdır ve bu ağırlık ölçekleri kavramına yol açmıştır. «A-ağırlıklandırma» ölçeğinde, düşük freknslar ve yüksek frekanslar için ses basınç seviyeleri, tek bir ses basınç seviye değeri vermek üzere bir araya getirilmeden önce belirli miktarda azaltılır. Bu değer dB(A) olarak belirlenmiştir.  dB(A), insan kulağının frekans tepkisine daha doğru bir şekilde yansıttığı için bu ağırlıklandırma ölçütü kullanılır.

Gürültü problemi bir kaynaktan başlar bir yoldan iletilir ve daha sonra alıcıya ulaşır. Gürültü, alıcı için rahatsız edici olacak kadar yüksek olduğunda, bir problem olacak algılanacaktır. Sorunun ciddiyeti, gürültü kaynağının gücüne göre değişmektedir.

Gürültü Kontrol İlkeleri Nelerdir?

  • Gürültüyü Kaynağında Kontrol

  • İletim Yolunda Azaltma

  • Ölçüm Yaptırma

  • Kişisel Koruyucu Donanım Kullanma(KKD)

Seçilen metoda göre uygun ölçümler yapılarak değerlendirme Çalışanların Gürültü ile Risklerden Korunmasına Dair Yönetmeliğine göre değerlendirilerek raporlanır.

Ölçüm cihazı olarak genellikle gürültü dozimetreleri kullanılır. Ölçüm süresi genel olarak maruziyeti içerecek tüm zaman dilimlerini kapsamalıdır.  A-ağırlıklı, maruz kalınan sesi ve/veya eş değer sürekli A-ağırlıklı ses basınç seviyesini tayin etmek için ses basıncının ölçülmesi için ölçümü yapılacak kişinin kulağının dış kulak kanalının girişinden 0,10m±0,01m mesafeye mikrofon yerleştirilir.

Titreşim Maruziyet Ölçümü

Titreşimin 3 farklı bileşeni mevcuttur. Bunlar; maruziyet yüzeyi, titreşimin frekansı ve titreşime maruz kalma süresidir. Belirtilen bu etkenlere göre kişinin titreşim maruziyeti de değişiklik göstermektedir. Ölçümler, maruz kalınan titreşim türüne göre el-kol ya da tüm vücut titreşimi olarak yapılır. Özellikle el aletlerini kullanan kişilerde el-kol titreşimi, titreşimli makinelerin başında çalışan operatör vb. personelde ise tüm vücut titreşimi ölçümleri yapılmalıdır.

El-kol titreşimi (HAV): İnsanda el-kol sistemine aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de damar, kemik, eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açan mekanik titreşimi,

Bütün vücut titreşimi (WBV): Vücudun tümüne aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan, özellikle de bel bölgesinde rahatsızlık ve omurgada travmaya yol açan mekanik titreşimi ifade etmektedir

Bütün vücut titreşiminde maruziyet düzeyinin değerlendirilmesi, günlük maruziyet değerinin hesaplanmasına dayalı olarak sekiz saatlik dönemde A(8) sürekli ivme eşdeğeri cinsinden tanımlanan en yüksek (rms) değeri olarak hesaplanan, TS EN 1032+A1:2011 “Mekanik Titreşim – Titreşim Emisyon Değerinin Belirlenmesi Amacıyla Hareketli Makinelerin Deneye Tabi Tutulması” ile TS ISO 2631-1 “Mekanik Titreşim ve Şok-Tüm Vücut Titreşime Maruz Kalma Değerlendirilmesi-Bölüm 1:Genel Kurallar” standartlarına ve bu standartların en güncel hallerine göre yapılır.

 

Işık Şiddeti Maruziyet Ölçümü

İşyerlerinin gün ışığıyla yeter derecede aydınlatılmış olması esastır. İşin konusu veya işyerinin inşa tarzı nedeniyle gün ışığından yeterince yararlanılamayan hallerde yahut gece çalışmalarında, suni ışıkla uygun ve yeterli aydınlatma sağlanır.  ‘İşyeri Bina Ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık Ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik ‘de belirtildiği üzere işyerlerinin aydınlatmasında TS EN 12464-1: 2013; TS EN 12464- 1.2011: 2012; standartları esas alınır.

Aydınlatma şiddeti iş yerlerinde çalışanların işi daha kolay algılayabilmesi ve güvenli bir şekilde çalışabilmesi için önem arz etmektedir. Yapılan çalışmalar, aydınlatma şiddetinin artması ile çalışanların motivasyonunun ve performansının arttığını göstermektedir. İş kazalarının büyük bir kısmı iş yerlerinde yeterli aydınlatma sağlanamaması ve çalışanların iş yerindeki riskleri görememesinden kaynaklanmaktadır. İş yerlerinde aydınlatmada yapılan iyileştirmeler çalışanların göz yorgunluğunu gidererek ve yapılan işin detaylarını fark edip daha hızlı bir şekilde yapılmasını sağlayarak verimliliğin artmasına neden olmaktadır. Yetersiz aydınlatma, görme bulanıklığı, gözlerde yorgunluk, kaşıntı, yanma kızarıklık, gözlerin uyum yeteneğinin azalması, baş ağrısı gibi sorunları ortaya çıkar. Aydınlatmanın gerekenden fazla olması ise göz kuruluğuna neden olmaktadır.

Elektromanyetik Alan Maruziyeti Ölçümü

Elektromanyetik alan ölçümü yaptırılarak ev, okul, hastane, işyerleri, fabrika vs. yerlerdeki maruziyet seviyesinin belirlenmesi ve sonuca göre önlemlerin alınması gereklidir.

Günlük yaşamda televizyon ve radyo dalgalarının alındığı her yerde, bilgisayar karşısında, elektrikli battaniye, mikro dalga fırın vs. gibi elektrikli aletleri kullandığımız durumlarda elektromanyetik alana maruz kalırız. Uzun süre bu maruziyeti yaşayanlar, buna ofis çalışanları da dahil, bir takım olumsuz etkilerle karşılaşabilirler. Sinir sistemi bozuklukları, stres, depresyon, anksiyete, sinirlilik, uykusuzluk, konsantrasyon sorunları, baş dönmesi, yönelim bozukluğu, hipertansiyon, görme problemleri, cilt kuruması, migren, kısırlık ve gebelik sorunları gibi durumlar bu olumsuz etkilere örnek olarak verilebilir.

Elektrikle çalışan her cihaz çevresinde hem elektrik alan hem de manyetik alan oluşturur. Laboratuvarımız bu ölçümleri yetkisi dahilinde gerçekleştirerek raporlayabilmektedir.

 

Termal Konfor Ölçümleri

Termal konfor; bir iş yerinde çalışanların, sıcaklık, nem, hava akım hızı gibi koşullar açısından gerek bedensel gerekse zihinsel faaliyetlerini sürdürürken belli bir rahatlık içinde bulunmalarını ifade eder.

ISO 7730 standardı normal ortam şartlarının olduğu ortamların değerlendirilmesinde kullanılan bir standardı kapsamaktadır. Bu standart kapsamında ortam hava sıcaklığı, hava akım hızı, bağıl nem, giyilen kıyafet ve çalışma temposu (metabolik hız) parametrelerinden elde edilen PMV indeksi değerlendirilmektedir. PMV (PredictedMeanVote) kişilerin termal hissiyatlarını belirten bir indekstir.

PMV indeksinin değerlendirilebilineceği parametre aralıkları aşağıdaki gibidir;

– Metabolik Oran : 0,8 – 4 met

– Kıyafet Katsayısı: 0 – 2 clo

– Kuru Hava Sıcaklığı: 10 – 30oC

– Radyant Sıcaklık: 10 – 40oC

– Hava Akım Hızı: 0 – 1 m/s

Ölçümlerde QuestTemp 36/6 ve Air Probe9 marka hız probu ölçüm cihazları kullanılmaktadır.

PMV (tahmin edilen ortalama değer): Kişilerin bulunduğu ortamlardaki konfor seviyesini 7 noktalı bir skalada tahmini olarak değerlendirmek için kullanılan bir terimdir. Yedi noktalı termal konfor skalası aşağıda gibidir:

+3: Çok Sıcak

+2: Sıcak

+1: Biraz sıcak

0: Normal

-1: Biraz soğuk

-2: Soğuk

-3: Çok soğuk

PMV değeri ile ilgili mevzuatta sınır değer bulunmamaktadır. Fakat ölçümde kullanılan ISO 7730 standardı tavsiye amaçlı olarak, ılıman ortamlar için PMV değerinin -2 ile +2 arasında olması gerektiğini belirtmektedir.

Sahada ölçüm yapılacak kişiyi belirlerken uzmanlaşmış ölçüm personelimiz tarafından termal şikayeti en fazla olabilecek kişiyi tespit edip o kişinin yanına ölçüm cihazımızı yerleştiririz. Termal konfor ölçümünde istenen ölçüm süresi 1 saattir. Ölçüm sonucunda elde edilen değerlerin hesaplanmasıyla PMV indeksi hesaplanır.

PMV değerinin +2 den yüksek olması durumunda ısı baskısı söz konusudur ve bu durumda WBGT (yaş hazne-küre sıcaklığı) ölçümü yapılmalıdır. Eğer ölçüm yapılan cihaz aynı anda kuru hava sıcaklığı,küre sıcaklığı ve yaş hazne sıcaklığını ölçemiyorsa tekrardan 1 saat ölçüm almak zorunda kalınır. Fakat laboratuvar olarak kullanmakta olduğumuz QuestTemp 36/6 marka ölçüm cihazımız aynı anda kuru hava sıcaklığı, küre sıcaklığı ve yaş hazne sıcaklığını ölçebildiği için tekrardan 1 saat boyunca ölçüm yapmamıza gerek yoktur. Bu durumda hem zaman hem maliyet açısından oldukça verimlilik sağlamaktadır.

Ölçüm sonuçlarını etkileyebilecek değerlerden iki tanesi de cihazımızın ölçtüklerinden farklı olarak sahada tespit edilmesi gereken personelin çalışırken giydiği kıyafet(tulum, kazak, ceket) ve çalışırken iş gereği yapmak zorunda olduğu vücutsal hareketlerdir, bu hareketlere metobolikoran tanımlaması getirilmiştir.

Sahada ölçümü gerçekleştiren personelimiz ölçüm yapılacak kişinin çalışırken giydiği kıyafetleri ve nasıl bir metobolikoranda çalıştığını gözlemleyerek ölçüm standardında yer alan tabloya karşılık gelen değeri ölçüm formuna yazarak en doğru ve gerçekçi şekilde sonuçlar elde etmemizi sağlar.

S EN 7243 standardı bir kişinin maruz kaldığı ısı stresinin varlığını veya yokluğunu belirlemek ve varsa ısı stresini değerlendirmek için kullanılan bir standarttır. Maruziyet süresi boyunca maruz kalınan ısı etkisinin değerlendirilmesi için geçerlidir. Isıya çok kısa maruziyet durumu için geçerli değildir.

WBGT (WetBulbGloveTemperature) yaş-hazne küre sıcaklığı indeksi, bir kişinin maruz kaldığı ısı baskısını ifade eden bir indekstir. Eğer güneşin etkisinin olmadığı iç ve dış ortamlarda değerlendirilme yapılıyorsa yaş hazne sıcaklığı ve küre sıcaklığından, eğer güneşin etkisinin olduğu dış ortamlarda değerlendirme yapılıyorsa bu parametrelere ek olarak bir de kuru hava sıcaklığından hesaplama ile bulunmaktadır.

WBGT indeksinin değerlendirilebilineceği parametre aralıkları;

–           Yaş Hazne Sıcaklığı: 5 – 40oC

–           Küre Sıcaklığı: 20 – 120oC

–           Kuru Hava Sıcaklık 10 – 60oC

WBGT değerleri ile ilgili mevzuatta sınır değer bulunmamaktadır. Standartta verilen değerler dikkate alınarak değerlendirme yapılabilir.

Ölçümlerde QuestTemp 36/6 ve Air Probe9 marka hız probu ölçüm cihazları kullanılmaktadır.

Ölçüm süresi ISO 7730 da belirtildiği gibi 1 saattir. Ölçüm noktası ölçüm yapacak personelimiz tarafından, ısı baskısına maruz kalan kişinin bulunduğu noktada seçilir. Bu noktada en önemli detay kişinin ısı baskısına nereden maruz kaldığıdır.

 

Çalışma Ortamında Bulunan Aerosollerin Ölçümü

Aerosol; bir katının veya bir sıvının gaz ortamı içerisinde dağılmasıdır. Duman, sis ve spreyler örnek olarak gösterilebilir. 10 mikrondan daha küçük çaplı sıvı veya katı parçacıklardan oluşan çok fazlı sistemlerdir.

CEN TR 16013—3 standardı optik toz ölçüm cihazının ışık saçılımı özelliği ile havadaki aerosol konsantrasyonunun tayininde kullanılır. Ölçüm noktalarının tayini ile ilgili TS EN 689

standardından yararlanılır. TS EN 689 standardına göre toza maruz kalan işçiler homojen alt gruplara bölünür ve her grubu temsil edecek en az 1 kişiden kişisel toz ölçümü gerçekleştirilir.  Her ölçüm serisinden önce cihazın sıfırlaması yapılır.

Ölçüm kişinin soluma bölgesinden gerçekleştirilir. Bu işlem kişinin sabit bir noktada çalışması durumunda cihazın soluma bölgesinde bir noktada sabitlenip zaman ağırlıklı ortalamanın alınması şeklinde yapılır. Sabit bir noktada çalışmayan bir işçi için cihaz kişinin beline bağlanıp, bir hortum ile cihazın kişinin soluma bölgesinden hava emişi yapması sağlanır.

Işık kırınımı yöntemi ile yapılan ölçümlerde bazı dumanlar sonucu yüksek oranda değiştirebilir.  Sigara dumanı, forklift egzoz gazları, kaynak dumanları bunlara örnektir. Bu kaynakların bulunduğu ortamlarda toz ölçümünün optik yöntemle yapılmasından kaçınılmalıdır. Havasında yüksek bağıl nem ve su tanecikleri cihazın okuduğu değeri yanıltacaktır, bu sebeple böyle ortamlarda cihaz kullanılmamalıdır.

Diğer bir konu cihazın sıfırlaması sırasında oluşabilecek hatalardır. Bu hatalar cihazın sıfırlamada kullanılan aparatının kirliliğinden ya da cihazın optik okuyucusunun kirliliğinden kaynaklı oluşabilir. Sıfırlama yapılırken kullanılan sıfırlama aparatının sızdırmaz şekilde takıldığından daima emin olunmalıdır.

 

Toplam Toz Maruziyeti Ölçümü

Toplam toz numune alımında “TS EN 689 İş yeri havası – Solunumla maruz kalınan kimyasal maddelerin sınır değerler ile karşılaştırılması ve ölçme stratejisinin değerlendirilmesi için kılavuz” standardı dikkate alınır. Bu standart kapsamında kişisel ölçümlerde maruz kalınan parametrelere göre çalışanlar homojen gruplara ayrılırlar. Ölçümler, firmanın aksi yönde bir talebi olmadığı takdirde, her homojen grubu temsil eden en az bir personelden ölçüm yapılmış olmasını sağlayacak şekilde dağıtılır.

Ortamdan numune alımı yapıldığı durumda ise kişilerin solunum yüksekliklerinden ve çalışanların yakınından ölçümler alınır. Ölçüm süresi, numunenin yapılan işten veya işlerden kaynaklanan maruziyeti temsil etmesini sağlayacak kadar uzun bir süre olmalıdır. Ölçüm şartlarının elverdiği sürece, kişisel ölçümlerde, toplam ölçüm süresi en az maruz kalma süresinin dörtte biri kadardır. Bu süre içinde tek bir numune alınabilineceği gibi toplam süreyi sağlayacak birden fazla numune de alınabilir.

Örneklemede kullanılacak filtreler tartım yapılacakları ortamda bir gece şartlandırıldıktan sonra tartılmış ve tartım değerleri kaydedilmiş olmalıdır.

Toplam toz için kullanmakta olduğumuz MDHS 14/3 metoduna göre örnekleme pompası 2 L/dakikaya ayarlanır.  Analiz için yeterli örnekleme yapıldığında pompa durdurulur, çekilen örnekleme hacmi kaydedilir. Örnekleme filtresi etiketlenir. Her 10 numune için 1 adet saha körü, her batch için 3 adet kör numune alınır. Ortam şartları kayıt altına alınır. Daha sonra numuneler analiz için laboratuvara teslim edilir.

Solunabilir Toz Maruziyeti Ölçümü

Kişisel Maruziyet ölçümlerinde en sık uygulanan parametrelerden birisi de solunabilir tozların ölçümleridir.

Tozla Mücadele Yönetmeliği tozu ‘işyeri ortam havasına yayılan veya yayılma potansiyeli olan parçacıklar’ solunabilir tozları ise ‘Aerodinamik eşdeğer çapı 0,1–5,0 mikron büyüklüğünde kristal veya amorf yapıda toz ile çapı üç mikrondan küçük, uzunluğu çapının en az üç katı olan lifsi tozlar’ şeklinde tanımlamıştır. Solunabilir tozların analizler ‘gravimetrik yöntem’ ile yapılmaktadır.

Örnekleme esnasında filtrelerin boyutu kullanılacak örnekleyiciye uygun olarak seçilmelidir. Filtrenin cinsi kullanılan metota uygun olmalıdır. Filtrelerin ölçümden önce tartımları alınarak kaydedilir. Bunun için de önce sabit tartıma gelebilmeleri için uygun şekilde şartlandırmaları yapılır. Örnekleme pompası 1,7 L/ dakikaya ayarlanır. Analiz için yeterli örnekleme yapıldığında pompa durdurulur, çekilen örnekleme hacmi kaydedilir. Örnekleme süresi TS EN 689:2018 standardına uygun olarak gerçekleştirilir. Örnekleme filtresi etiketlenir. Her 10 numune için 1 adet saha körü, her batch için 3 adet kör numune alınır. Ortam şartları Sıcaklık/Nem/Basınç Ölçer cihazları ile kayıt altına alınır. Şartlandırılarak sabit tartıma getirilen filtrelerin tekrar tartımı alınır. Bu şartlandırma işlemi genellikle tartım yapılacak ortamda belli bir süre bekletmek şeklinde olur. Örnekleme filtresinin ağırlığındaki artış (mg), örnekleme hacmine (m3) bölünerek tozkonsantrasyonu mg/m3 cinsinden bulunur.

 

Alkali Tozların Maruziyeti Ölçümü

Kişisel maruziyet ölçümlerinde en sık karşımıza çıkan parametrelerden birisi elbette ki toz ölçümleridir. Bu tozlar bazen cinsine göre özel olarak değerlendirilir ve alkali tozlar da özel toz sınıfına girer. Bunlar alkali metallerin hidroksitleridir.

Sodyum hidroksit tozunun, buğusunun veya aerosolün solunması; burun, boğaz ve solunum yolundaki mukoza zarlarının tahriş olmasına neden olabilir. Kokusuz olması sebebiyle maruz kalındığının anlaşılamaması nedeniyle oldukça tehlikelidir. Çok küçük miktarlarda sodyum hidroksit toz, buğu ve aerosollerine maruz kalınması mukozada iritasyona sebep olmaktadır. Yeterince güçlü sodyum hidroksit, dokulardaki proteinleri hidrolize edebilir ve dokulardaki hücreleri öldürebilir.

Potasyum hidroksitin tam etki mekanizması bilinmemekle birlikte topikal uygulamasının keratini sindirdiği ve iltihaplanmaya neden olduğu şeklinde görüşler bulunmaktadır. Olumsuz etkileri arasında kusma, ishal, ciltte kabarma, mide-bağırsak rahatsızlığı ve yanıklar bulunmaktadır. Cilde hızla nüfuz eder, plazma membranlarını sabunlaştırır, kollajen proteinlerini denatüre eder, gözlerde hasara yol açar. Gastrointestinal sistemde, ağızdan alındıktan sonra, yanıklara neden olabilir. Mide delinmesi bazen peritonit ile ortaya çıkabilir ve kolon, pankreas, karaciğer ve dalak dahil çevre organlarda kostik yaralanma meydana gelebilir. Potasyum hidroksit gibi güçlü alkali kimyasallar yumuşak dokuları tahrip ederek derin, nüfuz edici bir yanmaya neden olabilir. Soluma yoluyla potasyum hidroksite maruz kalınması akciğerleri tahriş edebilir. Tekrarlanan maruz kalma bronşit, öksürük, balgam ve / veya nefes darlığına neden olabilir.

Lityum hidroksit alkali metal hidroksitlerin arasındaki en zayıf bazdır. Pil üretiminde elektrolit olarak kullanılmaktadır. Seramik ve cam yapımında kullanılmaktadır. Tıp, otomotiv ve nükleer sanayi alanlarında kullanılmaktadır.

Örnekleme havası sırasıyla önce filtre sonra pompadan geçecek şekilde gerekli bağlantılar yapılır. 1 ile 4 L/dakika debi ile en az 360 en fazla 1000 L hacminde örnekleme yapılmalıdır. Ölçüm süresi ve hacmi filtre üzerinde 2 mg’ dan fazla toplam toz toplanmayacak şekilde seçilmelidir. Her ölçüm seti için en az 2 adet kör filtre alınır. Alınan kör numune ölçüm yapılan yerleri temsil etmesi açısından, ölçümlerin gerçekleştirildiği alanlarda alınmalıdır.

Örnekleme filtresi ölçümden sonra filtre kabına konur ve etiketlenir. Numunelerin stabil kalma süresi 25 0C’ de 7 gündür. Potansiyometrik titrasyon yöntemi ile analiz edilir.

 

Serbest Silis Maruziyeti Ölçümü

Silisyum, yeryüzünde en çok bulunan elementlerden biridir. Yerkabuğunun yaklaşık %25.7 si bu elementten oluşur. Kristal silikanın yeryüzünde fazlaca bulunması ve kullanım alanının çok geniş olması nedeniyle birçok alanda mesleki kristalin silika maruziyeti söz konusudur.

Serbest kristalin silika içeren solunabilir toz silikojenik etkilere sahiptir. Silika maruziyeti sonucu, kot taşlama işçilerinin hastalığı olarak da bilinen bir meslek hastalığı olan silikozis ortaya çıkmaktadır. Silikozis, pnömokonyozlar başlığı altında toplanan akciğer hastalıklarındandır. Hastalık mesleki akciğer hastalıkları arasında hızlı seyreden ve ölümcül olanlarından birisi olup koruyucu tedbirlerle önlenebilir.

Silikozis solunabilir büyüklükteki (0.5-5 µm çaplı) silis partiküllerinin inhalasyonuyla oluşur ve çoğunlukla radyografiyle saptanabilir. Önlenebilir meslek hastalıklarının başında olan silikoziste önemli olan riskli iş kollarında gerekli önlemlerin alınması; toz oluşumunun ve oluşan bu tozun yayılmasının, kişinin solunum düzeyine ulaşmasının önlenmesidir. Ülke mevzuatında Tozla Mücadele Yönetmeliği’nde silika türleri için yer alan sınır değerler yüzde kristal silika üzerinden oran ile bulunur.

 

Karbon Siyahı Maruziyeti Ölçümü

Karbon siyahı, siyah bir pigmenttir. Geniş yüzey alanına sahip ve esas olarak karbondan oluşan çok kabarık ince bir tozdur.  Karbon siyahı üretim şekillerine göre, termal siyahı, fırın siyahı, kanal (baca siyahı), asetilen siyahı olmak üzere 4 gruba ayrılır.

Karbon karası, pratikte yanmamış gaz veya sıvı hidrokarbonların termal ayrışmasından kaynaklanan kolloidal parçacıklar şeklinde saf bir karbon elementidir.  Boyutları karbon elementlerin yapısal düzenlemesine bağlı olarak 10 nm’ den 300 nm’ ye kadar değişmektedir ve bazen nanomalzemeler olarak kabul edilmektedir.

Son zamanlarda, yayınlanan birçok çalışmadan elde edilen sonuçlar, karbon siyahının genotoksik olabileceğini ve ayrıca üreme toksisitesine neden olabileceğini göstermiştir. Yeterince yüksek konsantrasyonlarda, karbon siyahı akciğerde iltihaplanma ve oksidatif strese neden olur, bu da ikincil bir genotoksik mekanizma olan mutasyonlara yol açar. Epidemiyolojik ve deneysel çalışmalar, karbon siyahı nanopartiküllerinin astım, akciğer kanseri, pulmonerfibrozis ve sistemik kardiyovasküler bozukluklar gibi ağırlaştırıcı pulmoner bozukluklardaki rolünü doğrulamıştır.

ID 196 standart metoduna göre; önerilen örnek hacmi 480-960 L. ve önerilen örnekleme hızı 2 L/dk.’dır. Örnekleme pompası ile, belirlenen bir hacimde hava çekişi yaparak, önceden tartımıalınmış 37 mm çaplı, düşük kül içerikli polivinil klorür (PVC) filtreler aracılığıylanumuneler toplanır. Örnekleme filtreleri tetrahidrofuran (THF) içinde çözülür. Oluşantortu, THF ile durulanmış kuvars elyaf filtreler üzerinden tekrar çöktürülür. Kuvars elyaf filtreler, 150 °C’de kurutulur, daha sonra soğutulur ve tartılır. Filtreler daha sonra, 600 °C’de yakılır, soğutulur ve tekrar tartılır. 600 °C de yakma sonucu kaybedilen ağırlık karbon siyahı olarak rapor edilir.

 

Lastik Buharı ve Tozu Maruziyeti Ölçümü

Lastik buharı; doğal kauçuk ya da sentetik elastomerlerin karıştırılması, öğütülmesi, kimyasallarla muamele edilmesi gibi işlemler esnasında ortaya çıkan buharlardır. Lastik tozu da yine lastik üretim aşamalarında ortaya çıkan tozlardır.

Lastik tozu parçacıkları solunum sistemini, solunum sırasında doğrudan solunum sistemine girerek etkiler. Bu parçacıkların boyutu 10 mikrondan azdır ve insan saçının yaklaşık 1/7’ si kadardır. Bu boyuttaki parçacıklar da akciğerin en derin kısımlarına çok rahat girebilir. Yapılan araştırmalar solundukları takdirde lateks sensitizasyonunu şiddetlendirdiği, solunum sistemini tahriş ettiğini ve astımı indüklediğini gösterdi. Bu lastik parçacıkları sadece solunduğunda değil, cilde doğrudan temas ettiğinde de tehlikeli olabilir. Kauçuk ile doğrudan temasın alerjik dermatit ürettiği tespit edilmiştir. Lastik partikülleri soluma, yutma ya da deri teması yoluyla bir şekilde vücuda girer ise mutajen veya kanserojen etki gösterir. Ayrıca bu parçacıklar sadece insan yaşamı için değil; bitki ve su türleri için de olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

MDHS 47/3 standard metoduna göre; Örneklemede kullanılacak filtreleri hazırlamak için 72 saat siklohekzan ile Soxhlet ekstraksiyonu uygulanmalıdır. Ekstraksiyondan sonra filtre sadece numune pensesi ile tutulmalıdır. İlk tartımdan önce, filtrenin yüzeyi gevşemiş liflerinden arındırmak için yumuşak başlı bir fırça ile temizlenmelidir. Yeterli sayıda filtre tüm örnekleme ve kör numuneler için mikro terazide tekli olarak tartılmalıdır. Tartımdan minimum 30 dakika önce, filtrelerin elektrostatik yüklerinin dağılması ve odanın atmosferi ile dengeye gelmesi için beklenmelidir.  Örnekleme aşamasında pompa 1,7 L/dakikaya ayarlanır ve analiz için yeterli örnekleme yapıldığında pompa durdurulur, çekilen örnekleme hacmi kaydedilir. Ölçüm şartlarının elverdiği sürece, kişisel ölçümlerde, toplam ölçüm süresi en az maruz kalma süresinin dörtte biri kadardır. Bu süre içinde tek bir numune alınabilineceği gibi toplam süreyi sağlayacak birden fazla numune de alınabilir. Bu bilgiyi bize “TS EN 689 İş yeri havası – Solunumla maruz kalınan kimyasal maddelerin sınır değerler ile karşılaştırılması ve ölçme stratejisinin değerlendirilmesi için kılavuz standardı’’ vermektedir. Sonrasında numune ve körler analiz için laboratuvara teslim edilir.

Uçucu Organik Bileşenler (VOC) Maruziyeti Ölçümü

Kişisel maruziyet ölçümleri arasında belki de en sık rastlanan parametre ‘Uçucu Organik Bileşik’ ölçümleridir. Kısaca UOB yada VOC (Volatile Organic Compounds) de denir. Güneş ışığında azot oksitleri ile reaksiyona girerek foto-kimyasal oksidanlar oluşturabilen, antropojenik ve biyojenik kaynaklardan oluşan metan dışındaki tüm organik bileşiklerdir.

Bazı VOC buharları insan sağlığı için zararlı olabilir, bu maddelerin uzun süre solunması insan sağlığını tehlikeye sokabilir, aynı zamanda doğadaki diğer canlı ve bitkilerin yok olmasına sebebiyet verebilir. Hatta EPA’ ya (Environmental Protection Agency), yani  Çevre Koruma Örgütü tarafından da belirtildiği gibi, iç ortam hava kalitesini bozan kirleticiler arasında birincilik bu uçucu organik bileşiklerindir.

VOC ölçümünde maruz kalınan kirleticiyi adsorbe etmek için aktif karbon tüpleri kullanır. Bu tüpler standartların belirlediği debide çekiş yapan örnekleme pompalarına bağlanarak bulunan ortamdaki havayı tutar. Kişisel maruziyet ölçümlerinde ise TS EN 689 kriterleri göz önüne alınarak maruziyetin ¼ kadar sürede örnekleme yapılması gerekmektedir. Örnekleme tamamlandıktan sonra tüplerin ağzı kapatılır ve +4 oC muhafaza edilerek numune kabul birimine analiz için teslim edilir.

Analiz için laboratuvara teslim edilen numuneler bir karışımda bulunan maddelerin biri sabit diğeri hareketli faz olmak üzere iki fazlı bir sistemde ayrılması ve saflaştırılması işlemi olan kromatogrofi yöntemi ile analiz edilerek ortamda adsorblanan havadaki VOC miktarları tayin edilir. Buradaki temel prensip adsorblanan VOC’ lerin desorpsiyon yoluyla bir çözücü içine verimli bir şekilde aktarılmasıdır.

VOC analizleri için genellikle gaz kromatografileri kullanılmaktadır. Hareketli fazı gaz olan kromatografi yöntemine ‘gaz kromatografisi’ denilmektedir. Aktif karbon sorbent tüpü içerisindeki kömür, uygun bir çözücüyle desorpsiyon yapılarak (örneğin karbon disülfür) bir viale aktarılır. Daha sonra bu vial kolona enjekte edilerek analiz işlemi tamamlanır. Kromatogramda görülen  her pik ayrı bir bileşenin varlığını gösterir. Bu ayrımda; her bileşen için genellikle farklı olan ‘Retention Time (RT)’ belirleyicidir. Bunu ‘Alıkonma Zamanı’ şeklinde de ifade edebiliriz. Alınkonma zamanı; numunenin enjeksiyondan sonra dedektöre ulaşması (kolondan geçişi) için geçen zamandır. Bu zaman da her parametrenin polarizasyonu, molekül ağırlığı gibi etkenlere göre farklı farklı olacağı için ayırt edicidir. RT süreleri çakışan parametreler için ise ayırt edici diğer bir özellik; pik karakteristikleridir.

 

Zehirli Gaz Maruziyeti Ölçümü

Kişisel maruziyet ölçümlerinden ‘Zehirli Gaz Ölçümü’ her sektörde rastlanan bir parametre olmayabilir fakat buna maruz kalınan sektörler için hayati önem taşır. Bu türden gazlar bir şekilde hücrelere yeteri kadar oksijen gitmesini engelleyerek ölüme bile neden olabilir.

Zehirli gazların ölçüm ve analizleri için uluslar arası kabul gören bir çok standart metot vardır. İş hijyeni ölçüm laboratuarları tarafından en yaygın olarak kullanılanları genellikle şu şekildedir:

  • ASTM-D 4490-96:Dedektör Tüpler Kullanarak Zehirli Gazların veya Buharların Konsantrasyonunu Ölçmek için kullanılan Standart Uygulama Metodudur. Dedektör tüpleri ile ölçüm yapabilmek için kullanılan portatif bir örnekleme pompası gerekir. Her parametre için ayrı bir dedektör tüp mevcuttur, çünkü her tüpün içerisinde o parametreye uygun farklı bir kimyasal vardır. Bakılmak istenen gaz pompa ile tüpün içinden geçirilir ve ortamda bulunma miktarına göre tüp içerisindeki kimyasalın renginde değişikliğe sebep olur. Konsantrasyon tüpün üzerinden okunur.

  • NIOSH 6601:Elektrokimyasal yöntemle oksijen tayinidir. %0-25’ lik bir aralığa sahiptir.

  • NIOSH 6604:Elektrokimyasal yöntemle karbonmonoksit tayini. 0-200 ppm çalışma aralığına sahiptir.

Ağır Metal Maruziyeti Ölçümü

Ağır Metal Maruziyeti hemen her sektörde rastlanabilen en tehlikeli kişisel maruziyetlerden biri olarak gösterilebilir. Kısa sürede yüksek derecede maruz kalmak ya da uzun vadede az az ama sürekli maruz kalmak farklı etkilere yol açar ve sonuç genelde üzücü olur geç kalındığında ise korkunç sonuçlar doğurur. Bu yüzden ölçümlerin düzenli ve uygun şekilde yapılması/yaptırılması ve izlenmesi hayat kurtarma noktasında çok değerlidir.

Örnekleme için; hava numunesi 0,8 nm selüloz nitrat membran filtreden 2 L/dk debi ile uygun sürede geçirilir. Örnekleme sırasında filtrenin aşırı yüklenmemesine dikkat edilir, buna dikkat edilmediği takdirde filtrede biriken numune ile çekilen gaz hacmi gerçeği yansıtmayacağı için sonuç hatalı bulunacaktır. Analiz aşamasında kör numuneler son derece önemlidir, bu konuya gerekli özeni göstermek gerekir. Kör numune filtresi alınırken, filtreden hiç hava geçirilmez fakat onun dışındaki bütün tutma ve takma işlemleri gerçekleştirilir.

Analiz aşaması iki kademede gerçekleştirilir. Önce parçalama işlemi yapılır sonra cihaz okutması işlemi yapılır. Parçalama işlemi için mikrodalga vessellarının içerisine filtre yerleştirilerek nitrik asit ve hidroflorik asit ilave edilip kapakları kapatılır. Mikrodalga cihazında uygun parçalama programı seçilerek filtrelerin parçalanması sağlanır. Parçalama işlemi bittikten sonra sample kaplarına alınır ve numune analiz edilir. Spektrofotometrenin çalışma parametreleri cihaz üreticisi tarafından önerilendeğerlere ayarlanır. Dalga boyu uygun değerlere ayarlanır ve uygun ateşte örnek numune atomize edilir. Absorbans kaydedilir. Her örnek veyastandarttan sonra saf su ile temizleme işlemi yapılır. Absorbans kalibrasyon aralığının üstünde çıkarsa, 10 ml’lik uygun bir aliquot’a seyreltilir. Örnek deney doğruluğunu sağlamak için, orta seviye standart gerekli sıklıklarla havalandırılmalıdır. (her 10 numunede 1 kere) Mümkün olduğu kadar tüm tespitler tekrarlanan analizlere bağlı olmalıdır. Absorbansa membran filtreden ve reaktiflerden gelen katkıyı hesaplamak için, kör numune analiz edilmelidir. Genellikle körler her örnekleme seti için sağlanmalıdır. Kör tüm parçalama ve analiz prosedürüne dahildir. Kör numunenin atomize edilmesinden ortaya çıkan absorbans, numune absorbans’ından çıkarılır. Kimyasal girişimler bekleniyorsa, bunları hesaplamak için ekleme metodu kullanılır. Numuneden 3 özdeş kısım alınır. İlk kısım standart çözeltide kullanılan çözücü kullanılarak bilinen bir hacme seyreltilir. 2. ve 3. Kısımlara bilinen ama farklı miktarlarda ilgili metal eklenir. Eklemeler ve seyreltmeler mikrolitre pipetler kullanılarak olabildiğince küçük tutulmalıdır. Her bir kısım atomize edilir ve absorbans ölçülür. Metal konsantrasyonlarına karşı (Xekseni) absorbans değerleri (Y ekseni) çizilir. İlk miktar konsantrasyonunun 0 olduğunu ve diğerlerinin birbirlerine eklendiği düşünülür. Bu noktalar boyunca eğri çizilir. Bu düz bir çizgi olmalıdır. Bilinmeyen metal konsantrasyonu negatif yönde X-ekseni boyunca orijinden uzaklık olarak aynı konsantrasyon skala faktörü kullanılarak ölçülür. Aynı numuneler için çıkarılan sonuçlar kalibrasyon eğrisiyle doğrudan karşılaştırma ile karşılaştırılır. Değerler aynıysa, kimyasal girişim yoktur ve sonraki analiz standart çalışma grafiğiyle doğrudan karşılaştırma ile yapılabilir.

Metal Oksit Maruziyet Ölçümü

Kişisel maruziyet ölçümleri arasında en tehlikelilerden birisi de METAL OKSİT maruziyeti olup, hemen her sektörde bulunmaktadır. Metal Oksitler; Metallerin oksijenle tepkimeye girerek oluşturdukları bileşiklerdir. Dolayısıyla metal oksit maruziyeti her sektörde rastlanabilecek bir maruziyettir.

Örnekleme, ölçüm cihazı ile 2 ve 5 L/dk debi arasında ayarlanarak 0.8μm selülozester ya da selüloz nitrat filtre üzerine çekiş yapılarak tamamlanır. Örnekleme zamanı ortalama ya da en yüksek konsantrasyonu temsil edecek şekilde olmalıdır. Numune örnekleme zamanı filtrenin kapasitesine göre sınırlandırılmalıdır. Örnekleme sırasında filtrenin aşırı yüklenmemesine dikkat edilir, buna dikkat edilmediği takdirde filtrede biriken numune ile çekilen gaz hacmi gerçeği yansıtmayacağı için sonuç hatalı bulunacaktır. Her 10 numunede en az 1 kör numune alınır.

Analiz aşaması iki kademede gerçekleştirilir. Önce parçalama işlemi sonra cihaz okutması işlemi yapılır. Parçalama işlemi için mikrodalga vessellarının içerisine filtre yerleştirilerek nitrik asit ve hidroflorik asit ilave edilip kapakları kapatılır. Mikrodalga cihazında uygun parçalama programı seçilerek filtrelerin parçalanması sağlanır. Parçalama işlemi bittikten sonra sample kaplarına alınır ve numune analiz edilir. Spektrofotometrenin çalışma parametreleri cihaz üreticisi tarafından önerilen değerlere ayarlanır. Dalga boyu uygun değerlere ayarlanır ve uygun ateşte örnek numune atomize edilir. Absorbans kaydedilir. Her örnek veya standarttan sonra saf su ile temizleme işlemi yapılır. Sonrasında metalin atmosferik konsantrasyonu molekül ağırlıkları üzerinden gidilerek hesaplanır.

 

Metal İşleme Sıvısı Maruziyeti Ölçümü

Metal işleme sıvıları; metalleri kesme, delme ve taşlama sürecinde kullanılmaktadır. Burada amaç sürtünmeyi azaltmak ve işlenen metal parçasını soğutmaktır. Metaller işlendikleri zaman, ana metalden talaşın kopması ve kesici uçtan bu talaşın sıkışarak kayması neticesi bir ısı meydana gelir. Ulaşılan sıcaklık, meydana gelen ısı ile soğutulma hızının oranına dayanır. Soğutma sıvısı, sıcaklık ve sürtünme katsayısını düşürür. Dolayısıyla kalem veya kesicinin ömrünü uzatır.

İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analiz Laboratuvarları Hakkında Yönetmelik’ in Ek 1’ inde yer alan parametreler arasında bulunmasa da; Metal İşleme Sıvılarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini göz ardı etmek mümkün olmayacağı gibi İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı’ nca da yayımlandığı üzere NIOSH (National Institutefor Occupational Safetyand Health) tarafından da Metal İşleme Sıvısı maruziyeti tespitinin her yıl düzenli olarak yapılması tavsiye edilmektedir.

Metal işleme sıvısı ve buharının deriyle teması sonucunda ve metal işleme sıvısı, buhar ve aerosollerinin solunması yoluyla sağlığa zararlı etkiler açığa çıkabilir. Astım, akne, dermatit, zatürre, üst solunum yolunun tahrişi ve bir dizi kanser çeşidi metal işleme sıvılarına maruz kalınmasıyla ilişkilendirilmiştir. Bu olumsuz etkilerin ciddiyeti akışkanın türü, kirlenmenin derecesi, maruziyetin seviyesi ve süresi gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.

Metal işleme sıvısı maruziyetinin insan sağlığına olan etkilerinin değerlendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi adına, öncelikli olarak kişilerin maruziyet miktarları belirlenmeli ve ilgili sınır değerler ile karşılaştırılmalıdır. Sonrasında gerekli önlemlerin/tedbirlerin alınmasıyla kişinin metal işleme sıvısı maruziyeti minimuma düşürülerek sağlığının etkilenmemesi sağlanmalıdır.

Metal işleme akışkanlarında izin verilebilir maruziyet limitleri aşağıdaki gibidir.

OSHA;

  • Mineral yağ buharı için 8-saat zaman ağırlıklı ortalama(TWA) için 5 mg/m3

  • Geçerli tüm diğer metal işleme akışkanları için 15 mg/m3’dir(TWA).

NIOSH;

  • Metal işleme akışkan aerosolümaruziyeti için her gün 10 saate kadar haftalık 40 saat  boyunca zaman ağırlıklı ortalama,0,4 mg/m3’ dür.

Yağ Buharı Maruziyeti Ölçümü

Yağ buharı, metal bileşenlerin işlenmesi sırasında bir soğutucu veya yağlayıcı olarak kullanılan mineral yağdan oluşabilir. Düşük viskoziteli yağlar, daha büyük oranda uçucu bileşenler içerir. Düşük viskoziteli bir yağın aerosolü kararsız olabilir ve hava izleme sırasında bir filtre üzerinde hapsedilirken uçucu bileşenleri kaybedebilir, sonuç olarak, gravimetrik analiz bu numunelerdeki orijinal hava ile taşınan aerosol konsantrasyonunu azımsayabilir.

Örneklemede kullanılacak filtrelerin konulacağı petri kapları aseton ile temizlendikten sonra kurutulmuş olmalıdır. Tavsiye edilen filtreler bağlayıcı içermeyen cam elyafı veya karışık selüloz ester membran filtrelerdir.

Örnekleme esnasında IOM örnekleyici kullanılmalıdır. Örnekleme pompası 2 L/dakikaya ayarlanır. Analiz için yeterli örnekleme hacmi 240 litredir. Her 20 örnekleme setinde en az 3 adet kör numune alınması önerilir.

Laboratuvara gelen ve siklohekzan ile ekstrakte edilen numuneler gravimetrik olarak analiz edilir. Analiz sırasında, sadece analitik saflığı bilinen reaktifleri kullanmak gerekir.

OSHA’ nın belirttiği sınır değer; mineral yağ buharı için 8-saat zaman ağırlıklı ortalama(TWA) için 5 mg/mşeklindedir.

Parlayıcı ve Patlayıcı Gaz Maruziyeti Ölçümü

‘Parlayıcı ve Patlayıcı Gazlar’ın ölçümü kişisel maruziyet ölçümlerinde az rastlanan ama yüksek risk içeren bir parametredir.

Parlayıcı ve patlayıcı gazlar kritik konsantrasyonlardaki seviyeye geldiğinde parlama, patlama veya yangın riski yaratabilirler. Bu kritik seviyeler gazın yapısı ve türüne göre yüksek de olabilir, düşük de olabilir. Yaygın olarak bilinen patlayıcı gazların en başında, doğal gaz, evlerde kullanılan tüp gaz (LPG) ve kaynak işlerinde kullanılan hidrojen ve asetilen gazları gelir.

Parlayıcı ve patlayıcı gazlar hava ile karıştıklarında patlayıcı hale gelirler ve herhangi bir tetikleme ile (kıvılcım) patlayabilirler. Patlama, hava ile karışım oranına bağlıdır. Karışımın bir alt ve bir de üst patlama sınırı vardır. Havadaki yanmasını desteklemek için gerekli olan belirli bir yanıcı gaz veya buharın asgari konsantrasyonu, o gaz için Alt Patlama Sınırı (LEL) olarak tanımlanır. Bu seviyenin altında, karışım yanmayacak kadar zayıf olur. LEL değeri, alınacak tedbirler için çok önemli bir veridir ve gazların tehlike derecesini (patlama kabiliyeti) belirler.

Haliç Çevre ve İş Hijyeni Laboratuvarı olarak; alt patlama sınırı (LEL) olan gazların ölçümünü ve bunun yanı sıra uçucu organik bileşiklerin %LEL cinsinden hesaplamalarını kapsamımız dahilinde olan HLC-04 İşletme İçi Metot ile gerçekleştirmekteyiz.

Bu metot; iş yeri ortamındaki gazların (H2S, %LEL, CO, O2, SO2, NO2, CO2) konsantrasyonunun portatif gaz ölçüm cihazı ile kişisel veya noktasal olarak ölçülmesini kapsamaktadır.

 

Hidrazin Maruziyeti Ölçümü

Kişisel maruziyet ölçümleri arasında pek adı geçmese de hidrazin aslında önemli bir parametredir. Hidrazin, bozunduğunda yangın ve patlamaya neden olabilecek amonyak dumanları, hidrojen ve azot oksitleri çıkarır. Kuvvetli indirgen bir maddedir ve oksitleyicilerle güçlü reaksiyona girer.

Numune alımında “TS EN 689 İş yeri havası – Solunumla maruz kalınan kimyasal maddelerin sınır değerler ile karşılaştırılması ve ölçme stratejisinin değerlendirilmesi için kılavuz” standardı dikkate alınır.

Her ölçüm öncesi 2 adet kör numune hazırlanır. Bunun için düzenek kurulur ve küçük impinger şişesine 15 ml 0.1 M HCl konulur. İkinci bir impinger şişesi ise boş bırakılır. İmpinger şişesindeki HCl bir cam viale alınır. İkinci kör numune için bu işlemler tekrarlanır. Sonra aynı düzenek numune alma için tekrar kurulur ve bu sefer kişisel pompa 1000 mL/ dak’ ya ayarlanır. Kişisel örneklemede minimum ölçüm süresi en başta da belirttiğimiz gibi TS EN 689’ a göre belirlenir. Ortam ölçümlerinde ise minimum ölçüm süresi 15 dakikadır.

Ölçüm sonunda impingerların içeriği tek bir cam viale alınarak etiketlenir. Daha sona analiz için laboatuvara getirilen hidrazin numunesi gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra 480 nm’ de spektrofotometrede okutularak sonuç hesaplanır.

 

Amonyak Maruziyeti Ölçümü

Kişisel maruziyet ölçümlerinde en çok karşılaşılan parametrelerden biridir amonyak maruziyeti. Doğal olarak bulunduğundan ve temizlik ürünlerinde de sıklıkla kullanıldığından, endüstriyel maruziyetin yanında bu kaynaklardan da maruziyet meydana gelebilir. Çiftlikler ve endüstriyel alanlarda yaygın olarak kullanılması olası kazalarla maruziyet ihtimalini arttırmaktadır. Maruziyet kasıtlı bir terör saldırısından da kaynaklanabilir.

Susuz amonyak gazı havadan daha hafiftir, böylece yükselerek alanda dağılır ve alçakta kalan bölgelere yerleşmez. Bununla birlikte, nemin varlığında (yüksek bağıl nem gibi), sıvılaştırılmış susuz amonyak gazı havadan ağır buharlar oluşturur. Bu buharlar, zeminde veya insanların maruz kalabileceği zayıf hava akımı olan ve alçakta kalan alanlara yayılabilir.

Amonyak maruziyetinin neden olduğu etkilenme derecesi maruz kalma süresine ve gaz veya sıvının konsantrasyonuna bağlıdır. Amonyak, göze nüfuz etme ve göze zarar verme eğiliminde olup, etkisi diğer alkalilere göre daha fazladır. Havadaki düşük konsantrasyonlarda bile (50 ppm) hızlı bir şekilde göz, burun ve boğaz tahrişine, öksürme ve bronşların daralmasına sebep olur.  Yüksek konsantrasyonda gazla veya konsantre amonyum hidroksitle temas, gözün yüzey hücrelerinin şişmesine ve kaymasına ve geçici veya kalıcı körlüğe neden olabilir.

İş sağlığı ve güvenliği anlamında ülke mevzuatında, amonyak maruziyeti sınır değeri Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik ile belirlenmiştir. Bu yönetmeliğe göre mesleki maruziyet sınır değerleri 8 saatlik(TWA) maruziyet için  20 ppm,  15 dakikalık (STEL) maruziyet içinse 50 ppmdir.

Örnekleme havası sırasıyla önce filtre, sonra silika jel tüpü ve pompadan geçecek şekilde gerekli bağlantılar yapılır. Filtrenin amacı toz gibi yabancı maddeleri engellemektedir, dolayısıyla sonrasında sistemden uzaklaştırılabilir. Sorbent tüp olarak sülfürik asit ile işlem görmüş silikajel tüpü tercih edilmelidir. 0,1 ile 0,2 L/dakika debi ile en az 10 en fazla 96 L hacminde örnekleme yapılmalıdır.

Laboratuvara gelen numuneler çeşitli kimyasal işlemlerden geçirildikten sonra 630 nm’ de spektrofotometrede okutma yapılır. Analizler amonyak desorbe olduktan sonra en fazla 1 gün içinde tamamlanmalıdır.

 

Siyanür Maruziyeti Ölçümü

Siyanür; hidrojen siyanür (HCN) gibi renksiz bir gaz yada sodyum siyanür (NaCN) veya potasyum siyanür (KCN) gibi kristal formda bulunabilir. Her iki formda da yeterince yüksek konsantrasyonlara ulaşıldığında öldürücü olabilir. Siyanür, hem doğal süreçler hem de endüstriyel faaliyetler sonucunda suya, toprağa veya havaya girer. Solumayla, su içerken, yemek yerken veya siyanür içeren topraklara dokunarak siyanüre maruz kalınabilir. Havada bulunduğunda, genellikle gaz halinde (HCN) olur. Ayrıca sigara içmek, muhtemelen siyanürle ilgili endüstrilerde çalışmayan insanlar için siyanür maruziyetinin başlıca kaynaklarından biridir.

Örnekleme havası sırasıyla önce örnekleme tüpü soda lime ve sonra pompadan geçecek şekilde gerekli bağlantılar yapılır. 0,05 ile 0,2 L/dakika debi ile en az 2 L, en fazla 90 L hacminde örnekleme yapılmalıdır. Örnekleme süresi ve debisi seçildikten sonra ölçüm gerçekleştirilir.

Her ölçüm serisi için en az 3 adet saha körü alınır. Bütün saha kör numuneleri ölçüm yapılan ortamda alınmalıdır. Ayrıca örnekleme başlığı solunum bölgesi sınırlarına yerleştirilmelidir. Ölçüm yapılan ortamda çok yüksek nem olması durumunda taşma riskinin artacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

Örnekleme işlemi sonrası laboratuvara getirilen numunelerin ön ve arka sorbent bölümleri ayrı erlenlere boşaltılır. Sonrasında gerekli işlemler yapılır ve spektrofotometrede 580 nm’ de absorbans okunur.

Analiz işlemleri esnasında asit ilaveleri yapılırken hidrojen siyanür gazı çıkabileceği için mutlaka çeker ocak altında dikkatli bir şekilde çalışmak gerekmektedir. Ayrıca renk oluşumu 30 dk sonra stabilitesini kaybedeceğinden bu süre içinde analiz edilebilecek numuneden daha fazla numune hazırlanmamalıdır.

 

Formaldehit Maruziyeti Ölçümü

Kişisel maruziyet konusunda bırakın iş hayatını, gündelik hayatta bile maruz kalabileceğimiz bir kimyasal olan formaldehit; havada hızla parçalanabilen ve suda kolayca çözünebilen renksiz ve güçlü kokulu bir gazdır. Mesleklerinden dolayı aşırı maruz kalan kişiler üzerinde yapılan araştırmalarda; beyin kanseri, kan kanseri ve kolon kanserinden ölenlerin sayısında normal populasyona göre bir artış olduğu gözlenmiştir. Mesleki olarak formaldehite maruz kalan işçiler arasında akciğer kanserinden ölüm oranının %30 daha fazla olduğu belirtilmiştir. Akut etkilenmelerde burun ve boğazda yanma hissi, nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum gibi klinik semptomlara neden olmaktadır. Daha yüksek konsantrasyonlarda ise, pulmoner ödem, inflamasyon ve pnömoni gelişmektedir.

Kullanım alanı çok yaygın ve kanserojen bir maddeye karşı korunmak oldukça güç görünmektedir. Tüm bunların sonucunda formaldehit ölçümlerinin son derece önemli olduğunun altını çizmek gerekir.

Ortam formaldehit ölçümü yapılacak yerler belirlenirken en yüksek konsantrasyonun olması tahmin edilen noktaların seçilmesinde dikkat edilir. 2 impingere 20 ml %1’ lik sodyum bisülfit solüsyonu koyulur. Örnekleme havası sırasıyla önce filtre, sonra impinger ve pompadan geçecek şekilde gerekli bağlantılar yapılır. Filtre tozlu ortamlarda tozun formaldehit ölçümünü etkilememesi için mutlaka kullanılmalıdır. İmpinger sisteminden sonra, impingerdaki çözeltinin pompayı gitmesini önlemek amacıyla bir filtre veya ekstra bir impinger konulabilir. 0,2 ile 1 L/dakika debi ile en az 80 en fazla 100 L hacminde örnekleme yapılmalıdır. Her ölçüm serisi için 2 adet saha kör numunesi alınır. Alınan kör numune ölçüm yapılan yerleri temsil etmesi açısından, ölçümlerin gerçekleştirildiği alanlarda alınmalıdır.

Laboratuvara getirilen numuneler gerekli işlemlerden sonra spektrofotometre dalga boyu 580 nm’ ye ayarlanarak okutulur ve sonuçlar hesaplanır. Analiz esnasına dikkat etmek gerekir ki; numune çözeltisini konsantre sülfürik asit ile karıştırmak yüksek derecede ekzotermiktir.

 

Krom+6 Maruziyeti Ölçümü

Kişisel maruziyet ölçümleri denince akla gelen ilk parametre olmasa da; Krom (VI) bir metal türüdür ve çevrede doğal olarak bulunur, ancak endüstriyel projeler tarafından da yüksek miktarlarda yan ürün olarak (Örneğin; deri tabaklama ve deri ürünleri üretimi veya depolanması esnasında) oluşturulabilir. Krom+6 işlenmiş kereste boya vs. gibi maddelerde de bulunur. Boya ve cilayı güçlendirip paslanmaya karşı dayanıklılığı arttırır. Örneğin; trenlerin astar boyalarında Krom (VI) kullanılır.

Yapılan araştırmalar sonucu Krom (VI) maddesinin astar boyada sabit biçimde olabilme ihtimali keşfedilmiştir. Bu durumda solunumla vücudumuza giremez ve sağlık açısından bir tehlike oluşturmaz. Fakat Krom (VI) bir şekilde (zımparalama, bileme veya kesme yoluyla) boyadan ayrılırsa solunum yoluyla, partikülleri yutma yoluyla ve deriden geçme yoluyla vücudumuza girebilir. Kanserojen bir maddedir ve cildi tahriş eder. Bu nedenle pek çok ülkede yasaklanmıştır. Küçük miktarlarda bile; cilt yanıklarına, zatürreye, doğum sırasındaki komplikasyonlara ve mide kanserine neden olabilir.

Sağlığa etkisinin belirlenmesi ise bütün maruziyet parametrelerinde olduğu gibi; maruziyet süresine, maruziyet miktarına, maruziyet yoluna (solunum, deriden, vs.) bağlıdır.

Ölçüm cihazı 1 ve 4 L/dk debi arasında en az 34 L en fazla 400 L çekiş yapılır. Bir filtre için toplam toz miktarı 1 mg aşmamalıdır. Her nokta için 2 filtre örneklenir. Her örnekleme serisi (10 numune) için 2 adet kör numune alınır. Alınan kör numune ölçüm yapılan yerleri temsil etmesi açısından, ölçümlerin gerçekleştirildiği alanlarda alınmalıdır. Örnekleme sonrasında filtreler numaralandırmalara dikkat edilerek petrilere konur.

Laboratuvara getirilen filtreler birçok kimyasal işlemden sonra spektrofotometrenin dalgaboyu 540 nm olarak ayarlanarak absorbansları okunur. Analiz işlemleri esnasında kullanılan bütün kimyasallar ya konserojen ya da koroziftir. Bu sebeple çalışmalar mutlaka gerekli kişisel önlemler alındıktan sonra büyük bir dikkatle gerçekleştirilmelidir.